Dünya hayatında mutlu olmak istiyorsan, yüzün ve yüreğin birlikte gülümseyecek!
Ümitle korku arasında yaşayacaksın!
Olduğun gibi görünecek veya göründüğün gibi olacaksın!
Bukalemun gibi renk değiştirmeyecek, iki yüzlü olmayacaksın!
Doğruluktan ve dürüstlükten ayrılmayacak, yüksek itibar sahibi “saygın bir insan” olacaksın!
Düşman değil, dost olacaksın!…
Cimri değil, cömert olacaksın!….
Korkulan veya nefret edilen değil; güler yüzlü, tatlı dilli, sevimli, şefkatli ve merhametli olacaksın!
Her zaman mazlumdan, haktan ve haklıdan yana tavır alan “adil bir insan” olacaksın!
Sevgide güneş gibi, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi, hataları örtmede gece gibi, tevazuda toprak gibi, öfkede ölü gibi yaşayan “örnek bir insan” olacaksın!
Mala, mülke, kasaya, keseye, nefsani arzulara esir olmayacaksın!
Eline, beline, diline sahip olacaksın!
Fakir, yetim, kimsesiz, yolda kalmış ve ihtiyaç sahiplerine yardım eden “cömert bir insan” olacaksın!
Komşunun malına, canına ve namusuna asla kötü gözle bakmayacaksın!
Büyüklerine karşı saygılı, küçüklerine karşı da şefkatli davranan “onurlu bir insan” olacaksın!
Adaletten ayrılmayacaksın!… Haksızlık etmeyeceksin!… Haksızlığa rıza göstermeyeceksin!….. Katı kalpli, asık suratlı, hırçın tabiatlı olmayacaksın!…. İnsanlığın hidayeti, huzuru ve mutluluğu için çalışan “fedakar bir insan” olacaksın!
İnancının gereğini yerine getireceksin ama İnancını, fikrini, düşünceni başkalarına zorla kabul ettirmeye kalkışmayacaksın!….. En önemli prensibi “sevdirmek, nefret ettirmemek; müjdelemek, korkutmamak” olan “önder bir insan” olacaksın!
Kalbinde canlılara karşı sevgi, şefkat ve merhamet duygusu taşıyacaksın!
İnsanları incitmeyeceksin, kalplerini kırmayacaksın!…..
Yalan söylemeyecek, gıybet etmeyecek, dedikodu yapmayacak, İftira etmeyeceksin!…..
Riyakâr olmayacaksın!….
Gurur, kibir, benlik ve rüçhaniyet (kendini başkalarından üstün görme) hastalığından uzak duracaksın!…..
Çevresine güven telkin eden “emin bir insan” olacaksın!.
Fen, teknoloji ve bilimsel yeniliklere “âşık bir insan” olacaksın!……
Faniyi değil bakiyi isteyeceksin!…… Hakkı ve doğruyu haykıracaksın!……
İnsanları kurtuluşa ve hidayete çağıran “aydın bir insan” olacaksın!….
Bütün bunları yapabilmek için de inançlı, temiz kalpli, ahlaklı ve samimi olacaksın!
Yukarıdan beri sıraladığım özellikleri kazanır ve hayatının kalan döneminde aynen uygularsan “dünyanın en mutlu insanı” olursun!……
Ve henüz dünya hayatında iken, kemalatın zirvesine erişen “örnek bir insan” olursun.
İşte o zaman, yalnız ben değil akl-I selim sahibi bütün insanlar, seni gördüklerinde göndere çekilen bayrak gibi büyük bir saygı ve kalbi muhabbetle selamlar!